Randevu ve Bilgi Hattı: +9 0539 940 18 55
En sık körlük nedenlerinden biri olan glokomda görmeyi sağlayan sinir tabakasında geri dönüşümü olmayan hasar oluşmaktadır. En önemli risk faktörü göz içi basıncının yüksek olmasıdır, ancak bazı glokom hastalarında göz içi basıncı normal seviyelerde olabilir. Dolayısıyla tanı koymak ya da tanıyı ekarte etmek için sadece göz içi basıncını değerlendirmek doğru değildir. Hastaların çoğunda sinsi seyirlidir, ağrı ve kızarıklık gibi şikayetlere neden olmadan zamanla görmeyi azaltır. Bu yüzden hastalığın erken teşhisi çok önemlidir. Bilgisayarlı görme alanı testi, optik sinir başı ve liflerinin analizi teşhis yanı sıra tanı almış hastaların takibinde kullanılan başlıca yöntemlerdir.
En sık görülen bu glokom tipi ileri yaşlarda ortaya çıkar (50 yaş). Göz içi sıvısının yeterince boşalamaması nedeniyle göz içi basıncı yükselir ve göz sinirinde hasara neden olur. Göz tansiyonu normal bireylerde genelde 21 mm Hg’nin altındadır. Glokom hastalarında genellikle bu değer yüksektir. Ancak bazı kişilerde normal göz tansiyonu ile de görme siniri hasarı görülebilir. Göz tansiyonu yüksek olup glokom hasarı gelişmemiş kişiler ise ‘oküler hipertansif’ olarak değerlendirilir. Sinsidir. Erken evrelerde hastalar görme kaybını fark edemezler. Bu nedenle 40 yaşında bir göz taramasından geçmek ve ellili yaşlardan sonra, yılda bir kez göz muayenesi olmak önemlidir. Hastalığın ilerlemesiyle geniş görme alanı kayıpları oluşturur. Görme sinirinin tamamen hasara uğramasıyla ise körlük gelişir.
Glokomun nadiren görülen tipidir. Genellikle yapısı daha küçük olan hipermetrop gözlerde, irisin drenaj açısını kapatmasıyla ortaya çıkar. Göz tansiyonu ani bir şekilde 40 -45 mmHg değerlere kadar yükselir. Bu durum oldukça ağrılıdır. Birlikte bulantı – kusma olabilir ve görme bulanıklaşır. Acil olarak tedavi edilmesi gereken bir durumdur, kalıcı körlüğe neden olabilir. Hastalarının bir kısmında açı kapanması yıllar içerisinde ve yavaş gelişebilir.